Népszerű bejegyzések

Az alábbiakban olvashatók mindazok az események melyek velem szakmai pályám alatt megestek, vagy amelyek befolyással voltak rá. Kedves Olvasó! Kérlek jóindulattal olvasd soraimat és ha érdekesnek, tanulságosnak, esetleg szórakoztatónak találod meséld tovább ismerőseidnek. Pap Norbert

2013. szeptember 20., péntek

Szigetvar’daki Kanuni Araştımalarının Sonuçları Hakkında Basın İçin Bilgi Notu


Araştırma Grubu geçtiğimiz 8 ayda çok yoğun çok yoğun aynı zamanda başarılı bir çalışma gerçekleştirmiştir. Görevleri yerine getirmek konusunda daha öncekilere karşılık tamamen yeni bir anlayışla işe koyulmuştur. Szigetvar’daki Sultan Süleyman anıt mezarının izlerini araştırarak çok sayıda şimdiye kadar bilinmeyen iz, kaynak, dalil bulmuş ve incelemiştir. Birçok yeni şeyler öğrenilmiş ve şaşırtıcı bir yerde, çok süpriz bir keşif yapmıştır. Kaybolmuş bir Osmanlı şehri (kasaba) keşfetmiştir ki, bu yerleşim yerini dini, siyasi düşünceler ve hatıralara saygı talebi tesis etmiştir.

Başlıca tespitlerimiz şunlardır:
1)     Sultan Süleyman 6 Eylül 1566’da Szigetvar’ı kuşatma altında tuttuğu sırada kuşatma kampında vefat etmiştir. Sultanın kampı kalenin doğusunda, Zsibot-Türbek’deki Szőlőhegy (Üzüm Tepesi) bulunuyordu. Kuşatmanın başında Sultanın çadırı (ve etrafındaki kamp) bir göl kenarında, kaleye oldukça yakın olan bir yerdeydi ve muhtemelen burası yeterince güvenli değildi. Sultan, kale altına ulaşması sonrasında kısa süreliğine veziri azamın çadırına yerleşmiştir. Daha sonra kaleden biraz uzak olan Szölöhegy’de kurulan nihai kampa geçmiştir. Belirtilen göl/bataklık  günümüze kadar ulaşmamış, kurumuştur, incelemelerimiz bunu saptamıştır. Iki sultana ait kamp daha sonra yanlış anlamaların kaynağı olmuştur.
2)     Sultanın iç organlarını defnetmişlerdir. Ölümü 48 gün ordudan gizlenmiştir. Konu bilimsel açıdan halen tartışmalıdır. Araştırma Grubunun görüşüne göre şayet bozulmayı önleyici ilaçlama yapmamış olsalardı, ölümünü gizlemek mümkün olmazdı.Bununla ilgili olarak şimdiye kadar kesin, yeni kaynak veya kanıt ortaya çıkmamıştır.
3)     Sultanın kampı işaretlenmiş ve bir meyve bahçesi ile bağlantı kurulmuştur. Daha sonra bunun denetimi Szigetvar sancak beyine ve Halveti dervişlerine bırakılmıştır. Yakındaki iki köy (Becefa ve Csütörtökhey) alanın bakımıyla görevlendirilmiştir.
4)     Olasılıkla 1573-77 arasında bu yerin üstüne türbe inşa edilmiş ve bu türbe 1692’ye kadar kesinlikle ayakta kalmıştır, o zaman yıkmışlardır.
5)     Türbenin yerinin Elmalı Deresi kenarında yayılan alçak konumdaki kısımda aranması varsayımları yanlıştır.  
6)      Türbenin yanına cami, mevlevihane ve kışla yapılmıştır ve bunu palanka çevrelemiştir. Zamanla yerlilerin ve seyahat edenlerin talebine hizmet etmesi için lokanta, medrese, hamam ve han da inşa edilmiştir. Palankada 50-60 asker hizmet ediyordu. Palankanın dışında 1860’lı yılların sonunda yok olan bir kasaba bulunuyordu. Kasaba iki mahalle büyüklüğünde idi. Türbe ve cami için dini vakıf tesis edilmiştir.
7)     Bosnalı Sokullu ailesi hem türbe hem de etrafındaki tesislerin kurulmasında ve idame ettirilmesinde başlıca rolü olmuştur.
8)     Yazılı kaynakların yorumlanması ile daha sonra saha gezisiyle Zsibot’taki Üzüm Tepesi’nde önemli miktarda alana yayılan 3-4 metre derinlikte (şimdilik dörtte üç olarak görünen) savunma amaçlı hendekle çevrili şehir görüntüsü veren Osmanlı yerleşimi saptadık. İnceleme sahası halen özel mülkiyette olan bağ ve meyve bahçesidir (yaklaşık bir düzine bağ üzerinde yayılmaktadır). Arkeolojik özellikteki incelemeleri bu durum yavaşlatmakta ve engellemektedir. Şuana kadarki gözlemlerimize göre hali vakti yerinde, Balkanlar ve Türk seremiği kullanan bir halk ikamet etmiştir. Şimdiye kadar yapılan yüzeysel incelemeler temelinde de iyice görülmektedir ki, dağınık olarak lüks nesnelere atıfta bulunan izler de gözlenmektedir (çin porseleni, iran fayansı, cam) ayrıca gümüş bir madalyon da ortaya çıkmıştır. Varsayımımız –tabii bunu ancak daha sonraki incelemeler doğrulayabilir – Osmanlı hakimiyeti dönemindeki yerleşim yeri Turbek’i, daha önce belirtmiş olduğum kasabayı bulduk. Yerleşim yeri kendi içinde eşsizdir, Türk hakimiyeti alanında benzerliği bilinmemektedir. Dini ve siyasi yönden önem taşıyan Sultan Süleyman’ın türbesinin kesinlikle sıra dışı bu yerleşimin tesis edilmesine sebep olmuş olduğunu düşüyoruz.   
9)     Ortaya çıkan anormalliklerin açıklığa kavuşturulması, kasaba inşa tarihinin tespit edilmesi ve türbenin tam mevkinin bulunması için daha fazla incelemeye gerek vardır. Bildirimin yapılmasından sonra sahanın güvenlik altında tutulmasını da sağlamak gerekmektedir.

Araştırma sırasında ortaya çıkarılan kanıtları bilimsel yayımlama kurallarına uygun olarak tanıtacağız.

Szigetvar, 20 Eylül 2013


Dr. Norbert Pap

Nincsenek megjegyzések:

Megjegyzés küldése